İş kazalarının önlenmesi amacıyla kullanılan kişisel koruyucu donanımlar (KKD), özellikle endüstriyel sektörlerde çalışanlar için hayati önem taşır. Bu donanımlar arasında yer alan iş güvenliği ayakkabıları, ayak parmaklarını ezilme, çarpma ve düşen nesnelerden kaynaklanan darbelerden korumakla yükümlüdür. Ancak bu korumayı sağlayabilmesi, ürünün TS EN ISO 20345 standardına uygun olarak darbe direnci testinden geçmesine bağlıdır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı piyasa gözetimi denetimleri kapsamında, zaman zaman piyasada bulunan markalara ait iş güvenliği ayakkabısının darbe direnci vb. test kriterlerini karşılayıp karşılamadığını inceler. Bakanlık, yaptığı denetimler sonucunda kullanıcıya zarar verebilecek ürünleri bildirerek, 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu kapsamında aşağıdaki yaptırımları uygular.

Örneğin: Bakanlık, iş güvenliği ayakkabısının darbe direnci testi kriterlerini karşılamadığı tespit edilen ürünler için, piyasaya arz yasağı, ürünleri piyasadan toplatma gibi kararlar alarak, Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi (GÜBİS) üzerinden kamuoyuna bildirim yapar..

Darbe direnci testi nedir?

Darbe direnci testi, iş güvenliği ayakkabısının burun kısmına belirli ağırlıkta bir metal cismin belli bir yükseklikten düşürülerek uygulanan bir güvenlik testidir. Amaç, ayakkabının çarpma anında deformasyona uğrayıp uğramadığını ve kullanıcıyı koruyup korumadığını ölçmektir.

TS EN ISO 20345 standardına göre:

  • Test ağırlığı: 20 ±0.2 kg

  • Yükseklik: 1.02 metre

  • Enerji: 200 Joule

  • Başarılı sonuç: Burun boşluğu belirlenen sınırın altına düşmemelidir

Bu testin amacı, ayakkabının ağır nesnelerin düşmesine karşı ayağı koruyacak dayanıklılığa sahip olup olmadığını net şekilde ortaya koymaktır.

Test cihazı neden belirleyici rol oynar?

Bir ürünün güvenliğini ölçmek, yalnızca testi uygulamakla bitmez. Kullanılan cihazın hassasiyeti, kalibrasyon geçmişi ve standarda uygunluğu, testin güvenilirliğini doğrudan etkiler.

  • Yanlış veya yetersiz test cihazlarıyla yapılan ölçümler, üreticiyi ve kullanıcıyı yanıltabilir.

  • Standart dışı cihazla yapılan testte başarılı çıkan ürün, gerçekte sahada güvenli olmayabilir.

  • CE işareti veya markanın bilinirliği tek başına yeterli değildir. Ürünün gerçekten standart testlerinden başarıyla geçtiği, belgelenmiş test raporları ile doğrulanmalıdır.

Mevzuat yükümlülükleri nelerdir?

7223 Sayılı Kanun ve Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği, işverenleri ve üreticileri güvenli ürün arzı konusunda net şekilde yükümlülük altına alır:

Temel düzenlemeler:

  • Ürün piyasaya sunulmadan önce uygunluk değerlendirmesinden geçmelidir.

  • Standartlara uygun test cihazı ve test metodolojisi kullanılmalıdır.

  • Güvensiz ürün tespitinde piyasadan toplatma zorunludur.

Uygunsuzluk halinde:

  • İdari para cezası

  • Ürünün satışının durdurulması

  • Kamuoyuna açık bildirim

  • Geri çağırma ve bertaraf zorunluluğu uygulanabilir

Kimler nasıl sorumludur?

Bu test yalnızca üreticiyi değil, tedarik zincirindeki tüm aktörleri bağlar:

  • Üretici: Ürünü uygun testten geçirmeden piyasaya sunamaz.

  • İthalatçı: Getirdiği ürünlerin uygunluk belgelerini kontrol etmek zorundadır.

  • Satıcı: Ürünü satarken yanıltıcı bilgi veremez.

  • İşveren: KKD alımında güvenli ürün temin etmekle yükümlüdür.

  • Kullanıcı: Koruma sınıfını ve test belgelerini sorgulama hakkına sahiptir.

Sonuç: Görünüş değil, test raporu güven verir

Bu gelişme, Türkiye’de iş güvenliği alanında hâlâ göz ardı edilen “test cihazı kalitesi” ve “test verisi güvenilirliği” konularına ışık tutmaktadır. Sadece “çelik burunlu” diye tanıtılan ürünlerin gerçekten koruyucu olup olmadığı, ancak TS EN ISO 20345'e uygun ve kalibrasyonlu cihazlarla yapılmış testlerle anlaşılabilir.

  • Satın alırken fiyat değil, koruma sınıfı ve test sonucu dikkate alınmalı

  • CE ve EN ISO belgeleri mutlaka kontrol edilmeli

  • Darbe direnci testi, sadece formalite değil, yaşamsal bir güvenlik önlemidir